nişastalı

nişastalı
sif.
1. Nişasta vurulmuş, nişastaya salınmış; kraxmallı. Nişastalı yaxalıq. – Əynində qara bir libas; Başında nişastalı ləçək. N. R..
2. Tərkibində nişasta olan. Kartof nişastalı bitkidir.

Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti. 2009.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • ceviz — is., bit. b., Ar. cevz 1) Cevizgillerin örnek bitkisi olan, uzun ömürlü, gövdesi kalın, kerestesi değerli, yurdumuzda çok yetişen ağaç (Juglans regia) Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz. S. F.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çam fıstığı — is., bit. b. Fıstık çamının kozalak biçimindeki meyvesinden çıkarılan sert kabuklu, yağlı ve nişastalı tohum, fıstık çamı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fındık — is., ğı, bit. b., Ar. funduḳ 1) Kayıngillerden, kuzey yarım kürenin ılık yerlerinde ve yurdumuzun genellikle Doğu Karadeniz bölgesinde yetişen, boyu 6 7 m, yaygın tepeli bir ağaççık (Corylus avellana) 2) Bu ağaççığın sert bir kabuk içinde bulunan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lapa — is., Rum. 1) Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu Bulgur lapası. Pirinç lapası. 2) Keten tohumu vb. bitkilerin kaynatılmasıyla elde edilen, sıcak olarak tülbent içinde vücuda dıştan uygulanan ilaç Keten… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • nohut — is., du, bit. b., Far. noḫūd 1) Baklagillerden, ana yurdu Akdeniz kıyıları olan, birleşik telek yapraklı, çiçekleri sarımtırak renkte, tanesi baklamsı, bol nişastalı bir bitki (Cicer arietinum) 2) Bu bitkinin yuvarlak tanesi Atasözü, Deyim ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sagu — 1. is. Bazı hurma ağaçlarının özünden çıkarılan ve pirinç gibi kullanılan nişastalı bir madde, Hint irmiği 2. is., ed., esk. Ağıt Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sagu sağmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şekerleşmek — nsz, kim. 1) Nişastalı ve selülozlu maddeler, enzimlerin veya inorganik asitlerin etkisiyle mayalanabilir şekerler durumuna dönüşmek 2) mec. Bir kimse sevimli, hoşa gidecek bir duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumru — is. 1) Yuvarlak, şişkin şey Alnında bir yumru var. 2) Sap, kök veya dallarda bulunan, yedek besin taşıyan şişkin madde Patates nişastalı bir yumrudur. 3) sf. Şişkin, kabarık, yuvarlak biçimli Yumru yanaklı bir çocuk. 4) sf. Eğri büğrü, çarpık,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • özməncdi — (İsmayıllı) nişastalı. – Əcəb özməncdi undu …   Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti

  • kraxmallamaq — f. Şax olmaq üçün paltarı kraxmallı (nişastalı) suya salmaq. Paltarı kraxmallamaq …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”